GENEL BAŞKAN ÇELİK, ÇİFTÇİ TV’DE ÇİFTÇİDEN HABER’İN CANLI YAYIN...

GENEL BAŞKAN ÇELİK, ÇİFTÇİ TV’DE ÇİFTÇİDEN HABER’İN CANLI YAYIN...

Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (T ÜDKİYEB)Genel Başkanı Nihat Çelik 10 Nisan 2023 tarihinde Çiftçi TV’nin canlı yayın konuğu oldu.

Aybüke Taştan’ın sunduğu Çiftçiden Haber Programına bağlanan Genel Başkan Çelik gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Şap hastalığı hakkında bilgiler veren Çelik, hastalığın insanlara bulaşabilir olduğunu ancak halk sağlığını olumsuz etkileyecek önemli bir durum olmadığını belirterek “ Şap hastalığı nedeniyle hayvanların karantinaya alınıp, iller arası hayvan hareketliliğinin durması, elde edilen sütlerin kullanılmaması gibi nedenlerle hayvancılık ekonomisi olumsuz etkilenebilmektedir. Şap hastalığının yayılmasını önlemenin ilk adımı hastalığın görüldüğü yerlerin karantinaya alınması ve iller arası hayvan hareketinin durdurulmasıdır. Bakanımız Sayın Prof. Dr. Vahit Kirişçi, şap hastalığı görülen 8 işletmede karantina dâhil tüm tedbirlerin alındığını, büyükbaş hayvan varlığının tamamının aşılanması için gerekli çalışmaların süratle yürütüldüğünü açıklamıştı. Ayrıca gerekli aşıların üretildiğini ve aşılama işlerinin hızla yapılacağını bildirmişti. Bakanlığımızdan aldığımız bilgilere göre özellikle büyükbaş hayvan varlığımızın tamamının aşılanması için gerekli çalışmalar süratle yürütülmektedir. “ dedi.

Genel Başkan Çelik, girdi maliyetlerindeki artışların yetiştiricileri bir hayli zorladığına işaret ederek “ Özellikle büyükbaş hayvan sayısında yüzde 5 oranında bir azalma olsa da çoğunlukla maliyet artışlarına direnemeyen yetiştiriciler süt hayvanlarını kesime göndermiştir. Bunun doğal sonucu olarak da süt ve et fiyatlarında aşırı zamlar yapılmıştır. Bu fiyatlar üzerinde her zaman olduğu gibi aracı ve tedarikçiler de fırsatçılığını göstermektedir. Et ve süt fiyatlarındaki artışın ana nedenlerinden biri olarak üretici fiyatlarının uzun bir süre baskılanması olarak açıklanabilir. Yüksek maliyet ve düşük satış fiyatı arasında sıkışan başta süt üreticileri olmak üzere besicilik yapan üreticiler zarar ettikleri gerekçesiyle anaç hayvanlarını kesime göndermiştir. Ana yoksa dananın olmayacağını herkes biliyor ama bunun tedbiri alınamadığı için hem besi hem de süt sığırı varlığımız azalmıştır.” İfadelerini kullandı.

Et fiyatlarında istikrarın yakalanmasının yolunun küçükbaş hayvancılıktan geçtiğini belirten Çelik, “ Küçükbaş hayvancılık coğrafyası olan ülkemizde küçükbaş hayvan sayısının artırılması dolayısıyla kırmızı et üretimindeki yüzde 25 olan payının yüzde 50 lere çıkarılmasının sorunu çözebilecek bir yaklaşım olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla küçükbaş hayvancılığı olduğundan çok fazla desteklenmesi hayvancılığımızın kurtuluş reçetesidir. Biz hem yetiştiricimizin hem de tüketicimizin mağdur olmayacağı bir ortamı arzu ediyoruz. İnsanlarımızın sağlıklı kırmızı et tüketmelerini güçlü nesiller yetiştirme adına şart olduğunu söylüyoruz. Bunun içinde organik özelliği ile tamamen doğal ortamlarda meralarda otlayan, beslenen küçükbaş hayvan etinin daha fazla tüketilmesi gerektiğini dile getiriyoruz.” dedi.

Yem fiyatları başta olmak üzere girdi maliyetlerinin çok yüksek olduğuna dikkat çeken Çelik,” Mutlak surette süt/yem paritesinin 1,5 düzeyinde olması sağlanmalıdır. Yani üretici 1 kilo süt satıp o parayla 1,5 kilo yem alabilmelidir. Aksi halde bugün yaşadığımız sıkıntılar devam eder. Süt üreticisi kazanamazsa hayvanını kesime gönderir. Süt hayvanı azalırsa doğan erkek yavru sayısı azalır. Bu da besiciliği etkiler ve yeterli arz olmadığında et fiyatları yükselir. Hayvancılığın en önemli girdilerinden olan yem sorunu bir şekilde çözülmelidir. Yem sanayisinde fazlaca kullanılan arpa, mısır ve yem katkı maddeleri gibi ham maddeleri dışa bağımlılıktan kurtaracak tedbirler alınmalı, üretimin büyük bir kısmının iç üretimle karşılanması sağlanmalıdır. Büyükbaş hayvancılık daha çok kesif yeme bağlı olarak yapıldığından kaba yem üretiminin artırılmasına yönelik tedbirler alınması son derece önemlidir. Yem piyasasını dengelemek için hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı yerlerde devlet destekli yem fabrikaları kurulmalıdır.” şeklinde konuştu.

Çelik, ithalata karşı olduklarını kaydederek “ Biz 280 bin Koyun Keçi Yetiştiricilerinin temsilcisi olarak, onların sesi olarak her zaman beyan ettiğimiz gibi yine söylüyoruz ki ithalata karşıyız. Sektörümüz açısından bakıldığında biz sadece ihtiyaç halinde ve ıslah çalışmalarında kullanılmak üzere damızlık hayvan ithalatı yapılabileceğini ifade ediyoruz. Bunun dışında ithalatın her türlüsü kendi yetiştiricilerimize bir darbe demektir. Her türlü ithalat kısa zamanda ülke gündeminden çıkarılmalıdır. İthalatın faturasının ülkemiz için çok ağır sonuçları beraberinde getirdiğini defalarca gördük o yüzden ithalatın çözüm olamayacağına inanıyoruz.

İthalat ile kendi yetiştiricinizi değil yabancı ülkelerin yetiştiricilerini desteklemiş olursunuz. Kendi yetiştiricilerimizi tam manasıyla destekler isek ithalata gerek kalmaz. Bir de şu var ki bu ülkede ne zaman bir et krizi var fiyatlar çok yüksek denilse hemen ithalat lobileri devreye girmektedir. Yani bu lobiler fiyatlar iyice artsın diye avuçlarını ovuşturmaktalar. Sonuç itibariyle üretmekten başka çaremiz yoktur ve üretenin de her daim desteklenmesi gerekmektedir.” dedi.

Kuraklıkla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Çelik, “ Tarım üstü açık, bacasız bir fabrikadır. Dolayısıyla tarım ve hayvancılık her türlü riske açıktır. Bu anlamda kuraklık tarım alanlarını direk olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Kuraklık sadece tarımı değil su kaynaklarının kuruması ve yeterli yağış alınamaması nedeniyle barajların sularının çekilmesi yönüyle de insanları da fazlasıyla etkilemektedir. Kuraklık konusunda yapılabilecek, alınabilecek tedbirler vardır. Susuz hayat olmaz diyoruz ama suyu hoyratça kullanıyoruz. Dolayısıyla her alanda suyumuzu bilinçli ve tasarruflu kullanmak mecburiyetindeyiz. Tarımsal sulamalarda yüzde 65'lere varan oranlarda su tasarrufu sağlayan basınçlı sulama sistemlerinin kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.” dedi.

TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik programın son bölümünde 14 Mayısta yapılacak seçimlerin hayırlı olması temennilerinde bulunarak “ Tarım stratejik öneme sahiptir. Tarım demek gıda demektir. Gıda demek milyarlarca insanın beslenmesi demektir. Ülkemizde 85 milyon nüfusumuzun gıdaya erişimini sağlayan tarım sektörüdür. Ülkemizde tarım sektörünün ilerlemesinde siyasilerin payı da çok önemlidir. Dolayısıyla TBMM de çiftçi; üretici, yetiştirici kökenli milletvekili adayları ile ziraat mühendisi, ziraat teknisyeni, veteriner hekim, veteriner teknikeri gibi milletvekili adaylarının Yüce meclisimizde yer alması tarımın geleceği açısından çok önemlidir. Açıklanan milletvekili aday listelerine baktığımızda tarımın siyaseten temsiliyeti konusunda hangi parti olursa olsun 600 milletvekili adayı içerisinde sektörümüzü temsil edecek aday sayısının çok az olduğunu görmenin üzüntüsünü yaşadık. Tarımın partisi olmaz. Tarım partiler üstü, siyaset üstü bir sektördür. Meclis kürsülerinde durmadan tarım ve gıdanın stratejik öneminden söz edilecek ama bu sözleri sarf edecek olanlar çiftçi, yetiştirici, üretici olamayacak. Tarımda ülkemizin önde gelen illerinden biri olan İzmir'de 28 milletvekili çıkacak ama bir tane ziraat mühendisi, gıda mühendisi, veteriner hekim, su ürünleri mühendisi yok, üstelik bir tane çiftçi, yetiştirici ve üretici de yok. Bana göre bu durumun da bir izahı yoktur. Bu konuda düşüncelerimi dile getirmek istedim. Yine de 14 Mayısta yapılacak olan seçimlerin ülkemiz için hayırlara vesile olacak bir seçim olmasını diliyorum.” değerlendirmesinde bulundu.



Etiketler : Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (T ÜDKİYEB)Genel Başkanı Nihat Çelik 10 Nisan 2023 tarihinde Çiftçi TV’nin canlı yayın konuğu oldu.